Yazan: "sinema"
sinema etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sosyal ağlar ve web tasarımıyla ilgili bir blog ve unity hakkında hersey dunya hakkında bir dunya bilgi ve FreeSpritler
Half Life The Fall Down Of Evolution

 Ben küçüktüm. Hepimiz küçüktük. Şimdiki ilköğretim çocukları pek bilmez. Okuldan kaçardık veya okul çıkışlarında direk internet kafelere uçardık. "Abi 28-29-30-31-32-33 1 saatlik açarmısın?" diyip hemen herkes kendi arasında takımını kurar ve yerlerine geçerler. Kafeci abi bir açar, bir bakmışız yarım saat fazladan açmış. Tamam abi yaa. O zaman dersten 100 alsak bu kadar sevinmezdik. Hemen direk hiç zaman kaybetmeden açardık Half-Life oyununu. "Lan, Ahmet şşt kimse duymasın. la Hakan, Muhammed diğerlerine de söyleyin şifre 111." deyip hemen oyuna girerdik. Sonra "Oğlum elektro kullanmak yok hee ayıptır bak." deyip başlardık savaşmaya. 1 buçuk saatlik zaman sanki yarım saat gibi gelir geçerdi. Arada counter açıp oynardık.

 Ama şunuda biliyorum ki hiç kimsemiz Half-Life oyunun yapılma amacını, neyi kastetmeye çalıştığını hiç birimiz tam olarak bilmiyorduk. Biz savaşırız, zıplarız bir anda adamın beynini gümletiriz. Az önce de bu size söyleyeceğim haberi okuyuncada resmen anılarım depreşti. Yemin ediyorum öyle bir gururlandım ki biz Türkler'den böyle bir şey çıkması.

 Neyse şimdi asıl konumuza gelelim.
 VALVE! Bilmeyenimiz yoktur. Oyunda hep karşılaşırız. Türk genç yönetmenlerimiz Valve'nin en ünlü oyunu, çocukluğumuzu bitiren Half-Life oyunu için film çekmeye karar vermişler. Şuan sadece 2 fragman yayınlayan bu arkadaşlarımız izleyenleri şimdiden filmi çok merak ettirmeye başladı bile. (Örnek olarak Ben).

Half Life The Fall Down Of Evolution
 6 iddialı genç. 6 iddiali ekip. 6 iddiali Half-Life hayranı. İsimlerini hemen vereyim sizlere. "Tiberhan Ergür, Hasan Salih Akan, Ömer Dursun, Taner Tunçay, Hurrem Sultan Atay, Canset Özge Can" Bu arkadaşlar bu işe şimdiden koyulmuşlar bile. Hatta film için özel web site açan bu arkadaşlar, fragman videolarını yayınlayarak bu işten gerçekten çok kral bir iş çıkaracaklarını sonuna kadar inanıyorlarmış ve bencede sonuna kadar haklılar. İzlediğim fragmana göre gerçekten iyi bir iş çıkacak gibi. Bi yandan inanamadım "Bunu şimdi bizim Türk'ler mi yapıyor" diye sordum hatta kendi kendime.

 Bu ekip daha önceden Half-Life ile ilgili buna benzer Lambda Protocol adıyla bir işe koyulmuşlar fakat çıkan bazı aksaklıklar nedeniyle iptal zorunda kalmışlar. Am şuanda sağlam gelecek olan bu 6 kişilik ekip çok kararlı adımlar atıyorlar ve kendilerinden sonuna kadar eminler. Çıkaracakları bu filmin adı ise belli. "Half Life The Fall Down Of Evolution".

Half Life The Fall Down Of Evolution
 Resmi sitesinde arkadaşımız zaten her şeyi anlatmışlar. Half - Life: The Fall Down serisinde, Black Mesa faciası olduktan sonra tüm dünya'nın Combine ırkı tarafından istila edilirken savaşan genç bir askerin başından geçen olayları anlatmaktadır. Bu gencimiz 23 yaşındadır ve Onbaşı, ekibiyle birlikte radyodan gelen istila anonslarını dinlemektedir. Aldığı emirler ile bölge kontrolüne giden Onbaşı ve onun ekibi Combine ırkının vahşi dehşeti ile ilk yüzleşmesini yaşar ve olaylar olağanüstü şekilde gelişir. Bu genç Onbaşı'mız savaşarak zamanla hafızasını büyük ölçüde kaybederek hayatı sadece 7 saatlik bir istiladan sonra ön görülemez şekilde değişiyor.

 Şimdi aramızdan illa ki bir Half-Life çıkacaktır. Eğer bu ekibimize bir şeyler katmak, fikirler, projeler sunmak, büyümelerine katıkı sağlayabilirsiniz. Buradan resmi web sitesine gidebilirsiniz. Her şeyi daha detaylı öğrenebilirsiniz. Web siteleri de gerçekten başarılı olmuş aslında.

 Neyse bence ben artık susim de aşağıdaki 2 fragmanı izleyin. Ondan sonra beni daha iyi anlayacak ve bana hak vereceksiniz.


Sosyal ağlar ve web tasarımıyla ilgili bir blog ve unity hakkında hersey dunya hakkında bir dunya bilgi ve FreeSpritler


2010 yılı Türkiye'de Japon yılı olarak kutlanıyor. Bu kapsamda Japon kültürünü ve Japonya'yı tanıtan bir çok etkinlik var Japonya Büyükelçiliği tarafından desteklenen.

Ne yazık ki 2010'da Japonya ismini Türkiye'ye ve dünyaya çok daha farklı bir şekilde, Japonya ve insanlık açısından kötü bir şekilde duyurdu.

2009 yapımı The Cove adlı belgesel ülkemizde 4 Haziran2010'da "Koy" adıyla gösterime girdi. Bu belgesel kısaca eski yunus eğitmeni Ric O'Barry'nin bir grup aktivist ile Japonya'nın Taiji şehrinde her yıl tekrar eden yunus balığı katliamını durdurmak için bu katliamı gizli kamera ile kayıt altına almalarını konu alıyor. Koy belgeseli dünya çapında çeşitli festivallerden bir çok ödül kazandı. Bu belgesel NTV'de Yeşil Ekran kuşağında da yakın zamanda yayınlandı. Gerçekten etkileyici olan bu belgeseli izlemenizi tavsiye ederim.

Bugün ntvmsnbc'de ki habere göre yunus katliamının yeniden başladığını okudum ve bu katliamın durdurulması ve yunusların insanları eğlendirip para kazanmak uğruna gösteri merkezlerinde hapsedilip stres altında  hapsedilmesine engel olmak için neler yapabilirim diye düşündüm ve başlangıç olarak daha fazla insanı bilgilendirebilirim diye düşünerek bu blog yazısını yazmaya karar verdim.

Bunun dışında Türkiye'de Doğa Derneği tutsak tutulan yunuslar için imza kampanyası başlatmış. Kampanya sayfasında yer alan hazır metni japon büyükelçisi Nobuaki Tanaka'ya eposta atabilirsinizBu kampanyaya katılarak da umuyorum sesimizi daha fazla duyurabiliriz.


Live grubundan "Dolphins Cry" şarkısı bu yazıyı bitirmek için uygun olur sanırım.
no image
Sosyal ağlar ve web tasarımıyla ilgili bir blog ve unity hakkında hersey dunya hakkında bir dunya bilgi ve FreeSpritler
Once filmini sevgilimle seyrettik, güzel doğal bir film. Pazar günleri için ideal bir film diyebilirim garip bir kategorilendirme olsa da. Film aslında daha çok albüm tanıtımı gibi olmuş. Glen Hansard biraz Damien Rice tadında. Falling Slowly şarkısını aşağıda dinleyebilirsiniz.